Aralarında Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Diş Hekimleri Birliği ( TDB), Türk Psikologlar Derneği’nin (TPD) de aralarında bulunduğu sekiz sağlık örgütü, 3 Ağustos’ta 663 sayılı kararname ile torba yasada yer alan fiili hizmet süresi zammına (yıpranma payı), sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tamamını kapsamadığı haliyle yürürlüğe girmesine karşı çıkıyor.
SES Genel Merkezinde yapılan ortak açıklamayı okuyan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, bugünden itibaren imza kampanyası başlatacaklarını ve Ekim ayı sonunda çeşitli etkinlikler ile sonlandıracaklarını duyurdu. Erden, “Taleplerini sıralayarak hakkımız olanı alana kadar kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz”dedi.
Düzenlemenin sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tamamının kapsanmadığını belirten SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, iş kolu olarak, ağır ve yıpratıcı işlerde çalıştıklarını ifade etti ve, “İş kolumuz ağır ve tehlikeli iş kapsamında sayılıyor olmakla birlikte bırakalım tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini kapsayacak ve hakkaniyetli bir fiili hizmet süresi zammının kanunlaştırılmasını, iktidarların şimdiye kadarki tavrı var olan kırıntıları bile tırpanlamak yönünde olmuştur”dedi.
Çalışma ortamlarının fiziksel, kimyasal, biyolojik, psiko-sosyal ve ergonomik pek çok tehlike barındığını söyleyen Erden, “Siyasi iktidar tarafından her 14 Mart’ta fiili hizmet tazminatının verileceği vadedilmiş, her seçim döneminde vaatler tekrarlanmış, gazetelerde-medyada müjde üstüne müjde yayınlanmış, ancak hiçbir şekilde somut adım atılmamıştır.
Torba yasa kanununda yer alan maddeye göre insan sağlığıyla ilgili işlerde çalışanlara yıllık 60 gün olmak üzere yıpranma payının düzenlenmesinde taleplerinin torbaya sığmadığını belirten Erden, “Yapılan düzenleme sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tamamını kapsamamaktadır; geçmiş çalışma yıllarını kapsamamaktadır, özelde çalışanları kapsamamaktadır, fiili çalışma şartına bağlanmıştır, yıllık izinlerimiz, hafta sonu tatillerimiz, dinlenme hakkımız gasp edilmektedir. Yani taleplerimiz karşılanmamıştır”diye konuştu.
Bugün itibariyle ve Ekim ayı sonuna kadar devam edecek imza kampanyası başlattıklarını söyleyen Erden, yasanın yapımı sürecinde fikirlerinin sorulmadığını belirterek, “ Sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçilerin dahil edilmesi. Geçmiş çalışma yıllarının kapsanması. Fiili çalışma süresi şartını kaldıran,yeni bir yasal düzenlemenin yapılması” olan üç temel taleplerini sıraladı.
Erden, “Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri geçmişten bugüne mücadelemizi sürdürdük, hakkımız olanı alana kadar da kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz”dedi.
İzmir Tabip Odası, İzmir Diş Hekimleri Odası, SES İzmir Şubesi, Türk Psikologlar Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği gibi sağlık örgütleri adına yapılan açıklamayı SES Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Pınar İçel okudu.
İçel, siyasi iktidar tarafından her 14 Mart’ta fiili hizmet tazminatının verileceğinin vaddedildiğini, her seçim döneminde bu vaatlerin tekrarlandığını ancak somut hiçbir adımın atılmadığını vurguladı. İçel, “Torba yasada yer alan maddeye göre insan sağlığı ile ilgili işlerde çalışanlara yıllık 60 gün olmak üzere yıpranma payı düzenlemesi yapılmıştır. Oysaki sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tamamını kapsamamaktadır, fiili çalışma şartına bağlanmıştır, yıllık izinlerimiz, hafta sonu tatillerimiz, dinlenme hakkımız gasbedilmektedir. Yani taleplerimiz karşılanmamıştır” dedi. Yıllardır sağlık ve meslek örgütlerinin gerekçelerini de sunarak yapılan işin yıpratıcılığa göre düzenlenmiş fiili hizmet tazminatı kanun teklifinin görmezden gelindiğini belirten İçel, “3 temel talebimizin karşılanması için tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak imza kampanyamız başta olmak üzere kesintisiz mücadele etmeye devam edeceğiz. Taleplerimiz, sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçilerin dahil edildiği, geçmiş yılları kapsayan, fiili çalışma süresi şartını kaldıran yeni bir yasal düzenleme yapılmasıdır” diye ifade etti.
SES Diyarbakır’da yıpranma payı ve fiili hizmet zammına ilişkin basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yapılan açıklamaya SES Genel Merkez yöneticisi Ali Önal katılırken, açıklamada konuşan SES Şube Sekreteri Mehmet Nur Ulus, 3 Ağutosta yayınlanan 663 sayılı KHK’de fiili hizmet süresi zammının tüm sağlık çalışanlarını kapsamadığını belirterek çıkan torba yasada sağlık çalışanlarının emeklerinin gasp edildiğine dile getirerek tepki gösterdi.
Ulus, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının hastalık, hasta yakınları tarafından saldırıya uğramasının yanı sıra ağır ve tehlikeli iş kapsamında olmasına rağmen fiili hizmet süresi zammının tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini kapsamadığını belirterek bu yasanın tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Ulus, “ 3 Ağustos tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de sağlık alanıyla ilgili de Sağlık Turizmi başta olmak üzere pek çok madde bulunmaktadır. Bu maddelerden birisi de fiili hizmet süresi zammıyla ilgilidir. Torba kanunda yer alan maddeye göre insan sağlığıyla ilgili işlerde çalışanlara yıllık 60 gün olmak üzere yıpranma payı düzenlemesi yapılmıştır. Oysaki yapılan düzenleme sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tamamını kapsamamaktadır; geçmiş çalışma yıllarını kapsamamaktadır, özelde çalışanları kapsamamaktadır, fiili çalışma şartına bağlanmıştır, yıllık izinlerimiz, hafta sonu tatillerimiz, dinlenme hakkımız gasp edilmektedir. Bu yasanın bu haliyle yürürlüğe girmesini kabul etmiyoruz. Taleplerimiz, Sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan tüm emekçilerin dahil edildiği, Geçmiş çalışma yıllarını kapsayan, Fiili çalışma süresi şartını kaldıran, yeni bir yasal düzenlemenin yapılmasıdır. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri geçmişten bugüne mücadelemizi sürdürdük, hakkımız olanı alana kadar da kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Basın toplantısında konuşan Çalağan, hükümetin aslında verilmemiş bir hakkı verilmiş gibi gösterdiğini belirterek herkesi kapsayacak şekilde düzenleme yapılması için kampanya başlattıklarını dile getirdi. Fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkilerle ağır ve hastalıklara neden olan, meslek hastalıklarının ölümlere neden olduğu bir iş kolunda çalıştıklarını ifade eden Çalağan, “Bunun dışında Bu yönetim anlayışı ile uzun çalışmaların intiharlar a neden olduğunu, son yıllarda intiharları arttığını görebiliyoruz” dedi.
Yıpranma payının seçim dönemlerinde iktidar partisi, yetkili oldukları dönemlerde Sağlık Sen tarafımdan istismar edildiğini söyleyen Çalağan, “2017 yasa taslağına bakanlık sahip çıktı. Daha çok çalışırsan, ‘nöbet tutarsan yıpranma payı alırsın’ dendi. Torba yasa içinde çıktı” dedi. Yasaya itirazlarının olduğunu ifade eden Çalağan, yasanın tüm sağlık emekçilerini değil, belli meslek gruplarını kapsadığını, içinde dinlenme, yıllık izin ve tatil olmadığı için yılda 60 yerine 40 gün yıpranma payına denk geldiğini söyledi.
Bugün ekonomik kriz gerekçesi ile bu talepten vazgeçirmeye çalışıldıklarını ifade eden Çalağan, “Sorumlusu biz değiliz sorumlusu olmadığımız krizin yükünü taşımayacağız. Kamu harcamaları, sarayın harcamaları arttı. Oradan kıssınlar. Biz bu yükü etmeyeceğiz” dedi. İlk etapta imza kampanyası başlayacaklarını ifade eden Çalağan, kazanana kadar farklı mücadele yöntemlerini deneyeceklerini söyledi.
TTB Merkez Konsey Üyesi Yaşar Ulutaş, her 14 Mart’ta sağlık emekçilerine vaat edilen ve hak edilen bir hakkın söz konusu olduğunu ancak çok sınırlı sayıda sağlık emekçisinin yasanın kapsamına girdiğini söyledi. Bu hakkın kamuoyunda hala verilmiş gibi göründüğünü dile getiren Ulutaş, bu hak alınana kadar mücadele edeceklerini dile getirdi.
Adana Tabip Odası Başkanı Prof Dr. Ahmet Hilal de SES’in başlattığı kampanyayı desteklediklerini ifade etti.
Kaynak: Evrensel
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…