Tokyo Tıp Üniversitesi’nin, kadın adayların sınav sonuçlarını ‘aile kurduktan sonra işi bırakmak istedikleri’ gerekçesiyle 2011 yılından itibaren sistematik olarak değiştirdiği ortaya çıktı.

Özel bir üniversite olan Tokyo Tıp Üniversitesi sistematik olarak yıllarca kadın adayların giriş sınavlarındaki notlarını azaltarak okula kabul edilen erkek adayların sayısını artırdığı ortaya çıktı.

Sputnik’in Japonya’nın en çok okunan gazetelerinden biri olan Yomiuri’den aktardığı habere göre: Üniversitenin 2011’den bu yana kadın öğrenci sayısını düşük tutmak amacıyla giriş sınavı sonuçları üzerinde değişiklik yaptığının ileri sürülmesi üzerine hükümet harekete geçti.

Cinsiyet Eşitliğinden Sorumlu Devlet Bakanı Seiko Noda, söz konusu iddiaların son derece ciddi ve kabul edilemez olduğunu belirtti.

Çalışma Bakanı Katsunobu Kato da tıp mesleğini seçen ve bu kariyere devam eden kadınlara daha fazla destek veren bir ortama ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Eğitim Bakanı Yoşimasa Hayaşi ise kadın doktor adaylarına böyle bir ayrımcılık yapılmasının kesinlikle kabul edilmeyeceğini belirterek, harekete geçmeden önce üniveristedeki soruşturmanın sonucunu almayı beklediklerini söyledi.

Üniversitenin halkla ilişkiler bölümünden yapılan açıklamada, yetkililerin Yomiuri gazetesinin haberini hayretle karşıladığı ve iddiaların inceleneceği aktarılmıştı.

Bürokratın oğlu rüşvetle okula kabul edildi

İddialarla ilgili soruşturma başlatılan okul, eğitim bakanlığından üst düzey bir bürokratın oğlunun rüşvetle okula kabul edildiğine ilişkin ayrı bir suçlamayla da karşı karşıya.

Kadın adayların 2010’daki sınavda başarılı olanların yüzde 38’ini oluşturmaları üzerine üniversitenin bu yönteme başvurmaya başladığı kaydedilmişti.

Diğer Japon medya kuruluşları Kyodo ajansı ve NHK televizyonu da haberlerinde tıp fakültesi sınavlarında hile yapıldığı iddialarına yer vermişti. NHK, kadın adayların sınav sonuçlarının bazı yıllar yaklaşık yüzde 10 düşürüldüğünü bildirmişti.

Japonya Kadın Tıp Çalışanları Birliği’nin Başkanı Yoşiko Maeda da yaptığı açıklamada “Kadınların işi bırakmasından endişe etmek yerine kadınların çalışmaya devam edebileceği bir çevreyi oluşturmak için daha fazla çaba harcamalılar. Çalışma tarzı reformumuna ihtiyacımız var. Buna sadece aşırı çalışma kaynaklı ölümleri önlemek için değil aynı zamanda cinsiyetine bakılmaksızın herkesin yeteneğine göre çalışabileceği iş yerlerini yaratmak için de ihtiyacımız var” dedi.

Japonya’da çok sayıda kadın yüksek öğrenim görse de erkeklere kıyasla işe alınma ve ödenen ücretlerde ayrımcılığa uğruyor. Uzun çalışma saatleri ve çocuk bakımında kocalardan gelen yardımın eksikliği de birçok kadının kariyerini sonlandırmasına neden olabiliyor.

Yaşlanan nüfus ve düşük doğum oranı gibi sorunlar yaşayan Japonya’da hastaneler dahil iş yerleri personel bulmakta da zorlanıyor.

Kaynak: Siyasihaber

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…