“Bu hayvanların dışında o bölgede sayılamayacak türde böcek çeşidi ve endemik bitki türleri bulunmakta. Doğal güzelliklerinin olduğu bir yer, bu su kaynağı alındıktan sonra ölüme terk edilmiş olacak.” diyen Kurt, “Orman Bölge Müdürlüğü bu projeyi yaparken proje alanına gidip bitki türlerinin, doğal yaşamın gerekli kontrolünü de yapmıyor. Üstelik bu alan bildiğim kadarıyla bir değişiklik yapılmadıysa sit alanı. Orman Bölge Müdürlüğü’nün DSİ’den ve Kültürel Varlıkları Koruma Kurulundan onay alındığını iddia ediyor. Burası sit alanıysa nasıl izin alınıyor? Sit alanı değilse ne zaman çıkarıldı?” Öte yandan konuyla ilgili Orman Bölge Müdürlüğü de bir açıklama yaptı. Açıklamada “Çalışmalar neticesinde yörede hiçbir su kaynağı kurutulmayacak” iddiasında bulunulurken, “Kendilerini çevreci olarak tanımlayan bazı maksatlı çevreler tarafından sosyal medya ve haber siteleri üzerinden kamuoyu yanlış yönlendirilmekte gerçeği yansıtmayan kasıtlı bilgiler paylaşılmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Bölge Müdürlüğünün açıklamasını da sorduğumuz DENDAK başkanı Hasan Kurt Orman Bölge Müdürlüğünün açıklamalarının doğru olmadığını ifade etti: “O bölgede en az bir yangın havuzu bulunduğundan bizzat kendim eminim. Ayrıca çevrede başka kaynak suları olduğu söyleniyor ki bu da yalan. Yayla çevresindeki tek kaynak suyundan su alacaklar. Protestoların ardından gelen açıklamada suyun yalnızca 4’te 1’i alınacağı söyleniyor. Bu da hiç inandırıcı değil.”
Kaynak: Evrensel- Hilmi MIYNAT, Mükerrem YOLLU
Ne olmuştu:
Zeytin Yaylası kaynak suyunun olduğu yerden kapalı sistem ile Çamlık mesireliği yanındaki Denizli Orman Bölge Müdürlüğü bahçesinin sulamasında kullanılmak üzere alınmasına tepki olarak Muhtarlar, doğar severler biraraya gelmiş ve eylem yapmıştı. Doğa-çevre ve bölgenin ekosisteminde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağı dile getirilmişti.
Yeşil Sol Parti Denizli İl Eş Sözcüsü Şenol Akyol’un yaptığı yazılı açıklamada, Zeytin Yaylası’nın doğal kaynak suyunun kurutulduğu iddialarına tepki göstermişti,
“Yeşil Sol Parti olarak su kaynaklarının kurutulmasına ,doğanın talanına, ekolojik dengenin bozulmasına karşı çıkıyoruz. Son günlerde medya gündemini meşgul eden zeytin yaylasındaki doğal suyun Orman Bölge Müdürlüğü bahçesindeki çimleri sulama, süs çeşmelerine su verme amacıyla 14 km kapalı şekilde getirilmesi su yolundaki ve kaynağındaki canlıları ve tabiatı ciddi bir şekilde etkileyecektir. Biz de Yeşil Sol Parti olarak su kaynaklarının kurutulmasına ,doğanın talanına, ekolojik dengenin bozulmasına karşı çıkıyoruz.
Aynı zamanda bu bölge 1. Derece sit alanı olmasından kaynaklı da korunmaya değer bir bölgedir. Bölgeye yakın mahalle muhtarlarının ve STK’ların vermiş olduğu tepkileri haklı görerek bizde bu tepkileri destekliyoruz.
Son dönemde doğaya yapılan saldırılar hukuka rağmen artarak devam etmektedir. Menderes nehrinin hali , Dalaman çayının hali ortadadır. Taş ocaklarıyla doğal çevre ve denge giderek bozulmaktadır.
Su yoksa , temiz hava yoksa, temiz çevre yoksa yaşam da yok. Tercihimizi yaşamdan yana göstererek mücadelemize devam edeceğiz. Yetkililerden bu yıkım projesini derhal sonlandırmalarını ve suyun tekrar kendi doğasına bırakılmasını istiyoruz” demişti.
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…